Gökyüzü - 25 Nisan 2003
"Rasih Nuri İleri ve ailesi evliliklerle bugün o kadar genişlemiştir ki, Ziyad Ebüzziya'dan gazeteci Umur Talu'ya, Ali Fuat Cebesoy'dan Nazım Hikmet'e, Atatürk'ün çocukluk arkadaşı Hilal—i Ahmer'in başkanı ve milletvekili Fuat Bulca'dan Mehmet Ali Aybar'a, Ömer Madra'dan Abidin Dino'ya ve daha birçok kişiye kadar çok kuvvetli bir hısımlık ve aile bağlarının orta noktasında yer almaktadır. Rasih Nuri İleri aslında Abidin Paşa'nın torunudur. Prevezeli olan Abidin Paşa, Selanik valiliğinin ardından 1880'de üç aylığına da olsa hariciye nazırlığı yapar. Sonrasında Adana valiliğine, ardından Sivas, Ankara Cezayir—i Bahri Sefid (Rodos, 12 Adalar vs bütün adalar da dahil) valiliğine getirilir. Aynı zamanda mesnevi şairi de olan bu görevi sırasında padişah tarafından çağrılıp sadrazamlık teklif edildiği esnada geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumar (1906).
Dino, Tek, Ebüzziya, Talu: Girift bir aile
Abidin Paşa'nın damadı, Mustafa Nuri Bey de Hazine—i Hassa Nazırı ve Ayan üyeliği yapmış birisidir. İşte bu Mustafa Nuri Bey, Rasih Nuri İleri'nin baba tarafından büyükbabasıdır. Helvacızade Salih Tosun Efendi'nin dört çocuğundan biri olan Mustafa Nuri'nin bir diğer kardeşi olan Ahmet Fuat Paşa 16 yıl Kütahya valiliği yapar. Asıl adı Muhammed Selim Sırrı olan, Bağdat dahil Osmanlı'nın en önemli bölgelerinde valilikler yapan ve Sırr—ı Kur'an adlı kitabın yanında daha birçok kitabı bulunan diğer kardeşi Sırrı—i Giridi(Sırrı Paşa)'nin Leyla Saz Hanım'la evliliğinden Yusuf Razi Bel (Bu soyadı Fransız hanımı dolayısıyla almıştır) ile mimar Vedat (Tek) adında iki çocuğu olur. Vedat Bey'in (Firdevs Koniça (Dino) ile evlenir) üç çocuğundan biri olan Nihat da mimar olarak tanınmaktadır. Ali Neyzi, Nezih Neyzi, İsmail Arar da Sırrı Paşa'nın kızları tarafından torunlarından birkaçıdır. Helvacızade'nin, diğer çocuğu da ikinci eşinden olan ve Girit'te kalmayı yeğleyen Mehmet Ağa'dır.
Mustafa Nuri Bey'in kuzenleri arasında tanınmış isimler de vardır. Bunlardan biri olan İsmail Fazıl Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ile Ayşe Sıdıka Hanım'ın kızları Zekiye Hanım'laevliliğinden olan Ali Fuat Cebesoy'un babasıdır. İleri ailesi, İsmail Fazıl Paşa'nın eşitarafından Türk komünistlerinin önde gelen isimlerinden Mehmet Ali Aybar Nazım Hikmet ile de akrabadır.
Abidin Paşa Adana valisi iken, Rasih Nuri İleri'nin de büyükbabası olan Mustafa Nuri Bey de Adana vali muavinidir. Abidin Paşa büyük kızı Nefise'yi (Abidin Paşa'nın Gül Hanım'danNefise Hanım dışındaki çocukları Rasih, Sabire (Talu'ların büyükannesi) ve Halide'dir)Mustafa Nuri Bey'le evlendirir. Çiftin, Jön Türk, Ati, İkdam ve İleri gazetelerinin yazarı, daha sonra da Yılmaz adlı gazeteyi çıkaran, Osmanlı Meclisi'nde Misak-ı Milli'yi oylayanvekillerden biri olan, Malta'ya sürgün edilen ve Birinci Meclis'te Anayasa Komisyonu Başkanı olan Celal Nuri, karikatürist olarak tanınan, İstanbul Radyosu'nun kurucusu Sedat Nuri ve Prof. Suphi Nuri İleri adında üç çocuğu olur: "Bir arkadaşım, Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Celal Nuri amcamı Avrupa ve Amerika'ya delege olarak yolladığınınmazbatasını verdi bana. Delege olarak gittiğini bilmiyorum. Belge ilginç bir belge. Eskiarkadaşım Mihri Belli'nin babası Hayrettin Belli, Şakir Kesebir, Öztrak'ın imzaları da var belgede." Rasih Nuri İleri'nin babası olan Suphi Nuri Bey ise, Fransa'da doktorasını yaptıktan sonra 4. Orduda Hecinsüvar Bölük Komutanı olarak Kanal Seferine katılan ve Cemal Paşa'nın karargahında adalet ve istihbarat şube başkanı olarak vazifeler gören birisidir.(…)
Suphi Nuri İleri evliliğini ise, yine aynı aileden olan Leyla Hanım'la yapar: "Anne ve babamkardeş çocuğu. Anne tarafından dört aile var. Dino'lar, Cabbar'lar, Gazi Turhan'lar veAslanpaşa'lar; bunlar Çorumlu Demirtaş Umur Bey'e dayanır. Aileiçi evlilikler toprağınbölünmemesi için kuraldır.Ailede başka tanıdık kimler var?"Kalabalık bir aile. İstanbul'da akraba olmayan tanımıyorum demeyeceğim ama, o kadarfazla akraba var ki saymakla bitmez. Mesela Abidin Paşa'nın ve Recaizade MahmudEkrem'in torunu gazeteci Umur Talu kuzenim. Ziyad Ebüzziya, o da akrabamdır,Aslanpaşa'lardan. " ( )
(Aksiyon, Cemal A. Kalyoncu )
***************
Hıfzı Topuz’un, kendi deyişiyle, ilişkilerinin temelinde en az yüz yıllık bir ilişki olan Rasih Nuri İleri ve kendinden önce İleri soyadlı büyükleri masondur. Türkiye’de dünden bugüne elitlerin nasıl eş, dost, akraba olduklarının anlatmak için en iyi kaynaklardan biri Hıfzı Topuz’un anılarıdır. Hıfzı Topuz’un dedesi Hasan Hilmi Paşa ile Rasih Nuri’nin dedesi Abidin Paşa yakın arkadaşmışlar. Hıfzı Topuz’un "Meyyale" isimiyle kitaplaştırdığı Meyyyale Hanım, Hasan Hilmi Paşa’nın eşi. Meyyale Hanım’ın meşhur akrabaları sadece Hıfzı Topuz değil. Bu mekanizma nasıl işliyor, nasıl içiçe geçmiş bir yapı var, bu ailenin yakını olmaktan öte çarpıcı olması açısından bir örnek daha deyip alıyorum :
"Zeynep Atikkan'ın babası Sadettin Paşa, tıp tarihinde önemli bir buluşu olan Prof.Dr. Esat Işık'ın Sadi, Sadettin, Dürdane ve Sedat adlı dört çocuğundan ikincisi. Zeynep Atikkan'ın dedesi Esat Işık, Fransa'da tıp eğitimi sırasında ofpermaskop denen göze bakmak için kullanılan bir alet geliştiriyor. Patent alarak alete adını veremiyor ama kendisi daha sonra Ofpermaskop Esat diye anılıyor. Öğrencilik yıllarında siyasi hareketin içine giren Esat Bey, Türkiye'ye dönüyor ve Jön Türkler'le tanışıyor. İttihatçı hareketin içinde yer alıp Milli Komite toplantılarında etkin olan bir kişi olarak çıkıyor. Esat Bey'in hanımı ise gazeteci Hıfzı Topuz'un geçen aylarda yazmış olduğu bir aile tarihi kadar Osmanlı tarihine de değinen ve kitaba da adını veren Meyyale'nin kızı Makbule Hanım. Meyyale Çerkez asıllı. Sarayda yetişmiş ve Nevşehirli Musa Paşa'nın oğlu Vezir Hasan Hilmi Paşa ile evli. Hıfzı Topuz'la Zeynep hanımın anneanneleri kardeş. Zeynep Atikkan başta da dedim ya Sadrazam ve paşalardan müteşekkil bir sülaleye sahip. Biraz daha eskilere gidersek Zeynep Hanım'ın dedesinin babası Sadrazam Arif Paşa'nın oğlu Neş'et Bey, dedesinin annesi ise Reji Komiseri Gürcü Yusuf Paşa'nın kızı Fatma Hanım. (…) Böylesine etkin bir aile içerisinde bulunan Zeynep Hanım, babasının askeriyeden istifa edip 1960'ta Türkiye'ye dönmesine kadar yurtdışında okur ilk okulun üç sınıfını. Son iki seneyi de Moda İlkokulu'nda tamamlar. Ardından Fransızca eğitim veren Fransız Kız Lisesi'nde (Notre Dome de Sion) eğitimine devam eder. Annesi Tomris Hanım da aynı okul mezunudur. Bu okulun kızını bastıracağını düşünür. Bir de Fransızcasız yaşanabilir ama İngilizcesiz yaşanamaz diyerek kızının İngilizce de öğrenebileceği Robert Kolej'e geçmesini telkin eder. Ama o yatılı okumanın getirdiği sıcak arkadaşlık ortamını terk etmek istemeyince buradan mezun olur. Sonra Fransız okullarının burs sınavını kazanır ve Fransa'da Siyasal Bilgiler okur, 1970-73 arası. (…) Atikkan, üniversite eğitimi sonrası birbuçuk yıl da Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genel Sekreterliği'nde staj yapar. Bir de büyükelçilik, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yapmış dayısı Hasan Esat Işık 1963'teki Ankara Anlaşması müzakerelerini yürüten kişidir. Hem dayısının bu özelliği hem de onun arkadaşlarının buralarda görevli olması, ona mesleğinde iyi haberler yakalama fırsatı doğurur: O yüzden Avrupa Birliği ile ilgili sağlam haber alıyorum.
1978'de eğitimini tamamlayan Atikkan aynı zamanda akrabası da olan Hürriyet gazetesi Yazı İşleri Müdürü Salim Bayar'ı arar ve "Ben döndüm, gazetecilik yapmak istiyorum" der. Bayar bunu gazetenin Yayın Yönetmeni Nezih Demirkent'e iletir. Böylece Atikkan basın dünyasına girmiş olur. (…) İlk evliliğini Murat Yasa adlı bir kimya mühendisi ile yapan Atikkan'ın bu evliliğinden tek çocuğu olan Ayşe dünyaya gelir, 1983'te. İkinci evliliğini ise Merkez Bankası eski Başkanı Bülent Gültekin ile yapar. "
(Aksiyon, Cemal A. Kalyoncu)
***********
Bu alıntıda hatalar olması gerekiyor, çünkü Zeynep Atikkan’ın dayım dediği Hasan Esat Işık, üstte Esat Paşa’nın çocukları arasında görünmüyor. Anlaşılan, Zeynep Atikkan’ın babası değil annesi Esat Paşa’nın kızı; kısacası bir hata var alıntıda, ama akrabalık bağlarını anlatması açısından aldım.
***
Topuz’un anlatımıyla, 40’lı yıllarda Rasih Nuri’lerin evinde beyaz ceketle servis yapan bir aşçı, çocuklara Fransızca öğretsin diye İsviçre’den getirilen bir madam da vardır ve bugün TKP adını alan partinin hala en önemli isimlerinden birisi olan Rasih Nuri, dedesi Abidin Paşa’nın sadece Adana’daki arazilerinin 180.000.000 metrekare olduğunu ve diğer muazzam malı mülkü nasıl yitirdiklerini anlatırken, dedesinin bu inanılmaz servetini nasıl yaptığını değil "bir komunist" olarak insan olarak dahi sorgulamamakta. Rasih Nuri’lerin evi adeta bir mahfel gibi ve zamanın ne kadar tanınmış ismi varsa burada; bunları tek tek belirtmek mümkün değil. Hıfzı Topuz, şöyle diyor : " Zaten İstanbul halkı iki bölümdür. Abidin Paşa veSırrı Paşalarla akraba olanlar ve olmayanlar. Kimden söz edilse Rasih’in akrabası çıkar. Fahrünisa hanım da öyleydi.". Hıfız Topuz, milyonların karşısına bir avuç insanı koyuyor. Aslında "haksız" değil, değil çünkü bir avuç insanın gücü, etkisi, şöhreti geriye kalan "halk"tan çok daha fazla.Rasih Nuri İleri’nin yakın akrabaları dışında ahbapları dahi başlıbaşına bir kitap konusu; birazını daha bu bölümün sonunda ele alacağım.
Berin Nadi’yle başladık sadece onunla bağı dolayısıyla bir tek isimden bahsedeyim. Berin Nadi’nin eline doğduğu, isim anası Halide Edip’in ilk eşi Salih Zeki’nin oğlu Faruk Sayar, Rasih Nuri’nin en yakın arkadaşlarından ve evin en sık konuklarından birisidir. Faruk Sayar sadece Rasih Nuri ile değil bahsedeceğimiz ailenin diğer üyeleri Mehmet Ali Aybar ve Oktay Rifat ile Paris’ten de arkadaştır. Faruk Sayar, II. Dünya Savaşı esnasında işgal altındaki Fransa’dan 176 Yahudiyi de Türkiye’ye kaçırmıs, gerçekten önemli bir insanlık görevi yapmış.
Şimdi Rasih Nuri’yle başladığımız bu ailenin önemli isimlerine ve bağlarına tek tek, özetle, bakmaya devam edelim.
Nazım Hikmet
"1848 Polonya - Rus Savaşı ertesinde Türkiye’ye iltica eden ve Mustafa Celaleddin Paşa adını alan Konstantin Polzokic-Borzecki (1826-1876) Les Turcs, ancients et modernes (İstanbul 1869) adlı kitabında Gobineau’nun kuramının etkisinde kalarak Turano-aryanizm kuramını geliştirdi. Bu kuramında Türklerin "beyaz ırktan" olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Bu kuramı Paşanın oğlu Enver Celaleddin Paşa geliştirmiş ve 1917’de kaleme aldığı "Türklerin Aslı" başlıklı uzun makalesinde kamuoyuna sunmuştur. Edebiyat’ı Umumuye Mecmuası’nda yayınlanan makalede Paşa, özellikle dil analojileri yaparak Türklerin Ariyen olduklarını ispata çalışmıştır." (Suavi Aydın, Modernleşme ve Milliyetçilik)"
Nazım Hikmet Ran’ın annesinin dedesi Polonyalı Konstantin Borzecki, sonraki ismiyle Mustafa. Celalettin Paşa. Mustafa Celalettin Paşa, Mirliva Ömer Lütfi Paşa’nın kızı Saffet Hanım’la evlenmiş ve Bektaşi olmuş. (Ömer Paşa’nın soyundan gelenler içinde de tanınmış kişiler vardır : Halide Nusret Zorlutuna, kızı Emine Işınsu, kardeşi İsmet Kür ve onun kızı Pınar Kür.) Oğlu Hasan Enver (Ferik Enver) Paşa. Hasan Enver Paşa, önce Leyla Hanım’la evleniyor, bu evlilikten Ayşe Cemile (Nazım Hikmet’in annesi), Mehmet Ali, Mustafa Celalettin (eşi Gabriela Taron), Sara Hanım (Şevket Mocan ve sonra da Avni Oka’yla evlenmiş) ve Münevver Hanım (önce Kadri Bey’le sonra da Oktay Rifat’in babasi olan Samih Rifat’la evlenmiş) doğmuş. Ayşe Celile Hanım’ın annesi olan Leyla Hanım’ın babası ise aslen Alman olan -gerçek ismiyle Karl Detrois- Müşir Mehmet Ali Paşa’dır. Enver Celalelettin(Ferik Enver) Paşa da Nazım’ın dedesi yani annesi Celile Hanım’ın babası. Celile Hanım, Padişah II. Abdülhamid'in yaverliğini yapan babası Ferik Enver Paşa vasıtasıyla padişahın ressamı Fausto Zonaro'dan ders almış bir ressam. Soyadı kanunundan sonra Uğuraldım soyadını almış. Hasan Enver Paşa’nın Hortense Leffine ile yaptığı evlilikten de Ömer Songar, Suzan (Rakim Özkök’le evlenmiş) ve Enver Songar doğmuş.
Hasan Enver Paşa’nın torunu, Nazım Hikmet’in evlendiği hanımlardan birisi olan, Nazım’ın teyzesi Münevver Hanım’la aynı ismi taşıdığı için sık sık karışıklığa yol açan Münevver (Andaç) Hanım ilk evliliğini Ressam Nurullah Berk ile yapıyor, bu evlilikten Renan isimli kızı, Nazım Hikmet’le olan evlilikten ise halen Fransa’da yaşayan Mehmet Nazım doğuyor. Münevver (Andaç) Hanım’ın annesi Fransız ve Türkçeyi, Fransa’dan geldikten sonra öğreniyor ve Nazım Hikmet’ten epey sonra o da Fransa’ya yerleşmiş ve orada öldü.
Nazım Hikmet’in babası Hikmet Bey, Mehmet Nazım Paşa’nın oğludur. Mevlevi olan, pek çok yerde -Selanik dahil- valilik yapan, Nazım Hikmet’e Mevleliği tanıtan Mehmet Nazım Paşa, Akşehir Kaymakamı Şakir Efendi’nin oğludur. Oğlu Hikmet Bey, İttihatçı olduğu için o dönemde üstelik Almanya’da konsolos olmuş ve sonra, halen açık olan Kadıköy’deki Süreyya Sineması’nda müdürlük yapmış. Hikmet Bey’in Ayşe Celile Hanım’la yaptığı evlilikten doğan, Nazım’ın çok sevdiği, "Samoş" dediği Samiye Yaltırım’ın kızı Ayşe Yaltırım, onun da oğlu Murat Germen. Hikmet Bey, Celile Hanım’dan sonra Cavide Hanım’la evleniyor, bu evlilikten Melda (Kalyoncu) ve Metin kardeşler doğar. Halen, Kemal Tahir Vakfı’nın başkanlığını yapan, Refik Erduran’ın ilk eşi de olan Melda Kalyoncu’nun teyzesinin oğlu yani annesi Cavide Hanım’ın kızkardeşi olan Macide Hanım’ın oğlu ise Orgeneral Turgut Sunalp’tir. Kore’de rütbelerinin tutmamasına rağmen Turgut Sunalp ve Refik Erduran’ın aynı çadırlarda kalmalarının nedeni budur. O esnada Refik Erduran, Melda Hanım’la evlidir ve eşinin teyzesinin oğluyla aynı çadırda kalmaktadır. Turgut Sunalp’in eşinin ismi Suzan, babası defterdarmış.
"NATO üyesi olmadığı halde en öenmli Gladio şebekelerinden biri de küresel finans merkezi İsviçre’de kurulmuştur. … Gizli Ordu Gladio’nun İsviçre organizasyonu "P.26" adı altında faaliyete geçirmiştir. P.26’nın eski şeflerinden Albay Backmann (ya da mason localarındaki bilinen ünvanı ile Dr. Backmann) 1979’da İsviçre’de ‘Albay Backmann-Karanlıklar Ordusu Skandalı" ile ünlenmiştir. Albay ‘Dr.’ Otto Backmann İsviçre’deki Montreux kentinin Caux kasabasında kayak merkezindeki şatosunda, Moral Re-Armanent-MRA ‘Manevi Cihazlanma Dereneği"nde Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelen misafirlerini de Avrupa Gladiolarına devşirmek için misafir etmiştir. Bunların arasında pek çok ünlü Kıbrıslı (Dr. Küçük, Rauf Denktaş gb.) ve Türk Politikacıları (Kasım Gülek gb.) subay ve MİT/Özel Harp Dairesi’nde görevli general vardır. Türk Gladiosu ‘X’ (ya da Ergenekon !) örgütünün ünlü kontr şeflerinden emekli general Turgut Sunalp de Dr. Backmann’ın yakın dostlarındandır. (T. Sunalp familyadan masondur). P.26’nın bugünkü şebeke reisi Eprahim Catalan (Kod adı Rico) adlı MOSSAD bağlantılı-Backmann gibi- İsviçre yahudisidir. Basel’de (Zionist Wolrd Organization merkezi buradadır) bir sigorta şirketinde başkan yardımcısı olarak görünmektedir." (Halid Özkul, CIA)
Boğaziçi Lisesi mezunu Rauf Denktaş da masondur.
Refik Erduran, Nazım Hikmet’i motorla kaçırırken Boğaz Komutanı olan kişi Erduran’ın dayısı Münci İlhan’dır. İkinci evliliğini Leyla Umar’la yapan erduran halen üçüncü eşinin kızıyla dördüncü evliliğini sürdürmekte. Nazım Hikmet’i önce Melike Demirağ’ın amcası olan Boğaziçi Lisesi mezunu Tarık Demirağ’ın motoruyla kaçırmayı planlayan Erduran’ın ailesi de güçlü ve zengin : Refik Erduran’ın anne dedesi Mustafa Refik Bey, okul müdürlükleri ve gazetecilik yapıyor; Salacak’ta bir yalıda oturuyor ve Ekmekçizadelerin kızıyla evlenmiş. Muallim Naci (1850-1893) Şair yazar, Ahmet Mithat Efendi’nin damadı. Modernleşmenin çok önemli bir ismi olan Ahmet Mithat Efendi de Refik Erduran’ın dedesinin (Mustafa Refik Bey’in) dayısı. Refik Erduran’ın babası Avukat Hüsamettin Erduran. Annesi ise Refika Erduran. Refik Erduran’ın kızkardeşi Leyla Hanım, Abel Turnier’le evlenmiş.
Mehmet Ali Aybar
Türkiye solunun başına Kuzguncuk’taki yalısından gelip geçen Aybar, ailesi için "bey takımı" diyor. Aybar’ın babaannesi ile Nazım Hikmet’in anneannesi kardeş. Aybar, İstiklal Harbi esnasında sıkıntıya düştük ve bazı mücevherleri sattık diyor ama bu esnada Fransızca öğretmesi için getirilen madam bu "sıkıntılı" günlerde dahi yalıda kalmaya devam edebiliyor.
Aybar’ın baba dedesi Hüseyin Hüsnü Paşa, 31 Mart’ı bastırmak için Selanik’ten İstanbul’a yürüyen Hareket Ordusu’nun Mahmut Şevket Paşa’dan önceki komutanıdır. (Mahmut Şevket Paşa’nın kardeşinin damadı da YÖK "kahramanı" mason İhsan Doğramacıdır.) Aybar’ın babası Tahsin Bey, Sultan Reşat’ın ve Veliaht Yusuf İzzettin’in yaverliklerini de yapmış, en son Bursa Harb Divanı Başkanlığı yapmış bir asker. Babası Hüseyin Hüsnü Paşa, Abdülhamit tarafından Karaman’a sürüldüğünde Paris’e kaçmış. Hüseyin Hüsnü Paşa’nın damadı ise İzmir Valisi 33. Dereceden mason İttihatçı Rahmi Bey’dir. Rahmi Bey bir diğer çok ünlü sima Eczacıbaşı’nın (mason ve Bilderberglidir ) kayınpederidir. M. A. Aybar’ın halası Nimet Hanım’la evliliğinden doğan kızı mason Eczacıbaşı’yla, oğlu da Esma Dino ile evlenir. Alp Arslan’ın yani Rahmi Bey’in oğlunun eşinin ailesi ise İTC Genel Sekreteri de çıkaran Bleda’lar. 3 mart 1909’da Tokatlıyan Otel’de yapılan ve en yüksek derecedeki 12 masonun katıldığı toplantıda en yüksek dereceye çıkartılan 13. isim İttihatçı Rahmi Bey olacaktır. İhap Hulusi’nin Kulüp Rakısı’nın etiketinde resmettiği iki kişiden biri olan Nono Bey, Nimet Hanım’ın (Rahmi Bey’in eşi ve Hüseyin Hüsnü Paşa’nın kızı) kardeşidir. Etiketteki ikinci kişi ise Boğaz’da yalısı olan mason Fazıl Ahmet Aykaç’tır. (Fazıl Ahmet Aykaç, GS’li eski futbolcu, antrenör, spor yazarı kendi gibi mason olan Eşfak Aykaç’ın babasıdır.)
Aybar’ın babannesi Hayriye Hanım ile Nazım Hikmet’in anneannesi Layla Hanım kardeş. Hayriye Hanım da gerçek ismi Karl Detrois olan Müşir Mehmet Ali Paşa’nın kızıdır. Aybar’ın anne tarafı da ünlü bir aile : Gelenbeviler. Aybar’ın annesi Aliye Hanım, Gelenbevi İsmail Efendi’nin torunu Lezize Hanım’ın kızıdır. Aybar’ın büyük dayısı Gelenbevioğlu Ahmet Muhtar Paşa, Damat Ferit Paşa ve Ali Rıza Paşa hükümetlerinde maarif nazırlığı yapmış.
Aybar’ın eşi Siret Uncu, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji mezunu, yüksek tahsilini ABD’de yapmış, daha sonra da bu okulda görev almış.
İhap Hulusi’nin Kulüp Rakısı’nın etiketinde resmettiği iki kişiden biri olan Nono Bey, Nimet Hanım’ın (Rahmi Bey’in eşi ve Hüseyin Hüsnü Paşa’nın kızı) kardeşidir. Etiketteki ikinci kişi ise Boğaz’da yalısı olan mason Fazıl Ahmet Aykaç’tır. (Fazıl Ahmet Aykaç, GS’li eski futbolcu, antrenör, spor yazarı kendi gibi mason olan Eşfak Aykaç’ın babasıdır.)
Oktay Rifat
Oktay Rifat’in anneannesi Nazım Hikmet’in de anneannesi olan Leyla Hanım, yani Karl Detrois’in kızı.
Oktay Rifat’in baba dedesi Macar Ali Rifat Bey. Macar diyorlar çünkü 1848’den sonra Osmanlıya sığınan bir Macar. Bektaşi oluyor ve ilk operalardan birisi olan Bülbül’ün de bestecisi. Oktay Rifat’in babasi Samih Rifat, kahramanlık şarkıları besteliyor (torunuyla ayni isime sahipler) ve amcası Ali Rifat (sonradan Çağatay soyadını almış) da bugün söylenmeyen ama ilk kabul edilen İstiklal Marşı’nın da bestecisi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunuyla evlidir.
İlk Opera olan "Bülbül"ün de besteci olan Ali Rifat -sonradan Çağatay soyadını almış- bugün söylenmeyen ama ilk kabul edilen İstiklal Marşı’nın da bestecisi. Ali Rifat Çağatay’ın torunu da Şişli Terakki Mezunu. Eşi de Hidiv Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğullarından Abdülhalim Paşa’nın kızıyla evlenmiş.. Abdül Halim Paşa’nın çocuklarından Sadrazam Sait Halim Paşa ve Nafia Nazırı Abbas Halim Paşa, Ermeni Kırımı nedeniyle Malta’ya sürülenlerden.
Hüseyin Hüsnü Paşa, Hareket Ordusu 3. Birlik Komutanıyken, kolağası da Mustafa Kemal’dir. Hüseyin Hüsnü Paşa, serasker, vali olarak Divanyolu 1. Ada’ya gömülmüş. Divanyolu, 1. Adaya gömülmüş iki ünlü ismi yazayım : Ali Nizami Paşa : Genelkurmay Başkanı (1881-1882) 1. Ada
Muallim Naci (1850-1893) Şair yazar, Ahmet Mithat Efendi’nin damadı. Ahmet Mithat Efendi de ilk evliliğini Turgut Sunalp’in teyzesinin kızı ve Nazım Hikmet’in kızkardeşi Melda Kalyoncu’yla ikinci evliliğini de Leyla Umar’la yapan Refik Erduran’ın dedesinin dayısı.
"Ali Fuat (Cebesoy) ile Kazım Karabekir akrabaydılar. Ali Fuat, Harp Akademisi’nde Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşıydı. Kazım Karabekir daha sonra Millet Meclisi başkanı olan Kazım’ın (Özalp) ve Süleyman Askeri’nin sınıf arkadaşıydı. Kazım Karabekir, 1921’de Doğu cephesinde kurmay başkanını (Kazım Orbay) Enver’in kayınbiraderi olduğu için görevinden uzaklaştırmak zorunda kaldı. 1909 Nisan’ında 31 Mart olayı patlak verdikten sonra Rahmi (Evranos) Hüseyin Hüsnü Paşa’ya telgraf çekmiştir. Yalnızca Selanik’teki fırkanın komutanından yardım istemek için değil, aynı zamanda kaynatasına kızının iyi olduğunu bildirmek için telgraf çeker." (E. J. Zürcher, Milli Mücadelede İttihatçılık, s.86)
Yukarıda adı geçen Süleyman Askeri ve çok önemli bağlarını sonraya bırakıyorum.
Hüseyin Hüsnü Paşa, Mehmet Ali Aybar’ın dedesidir. Damadı İzmir Valililiği de yapmış olan 33. Dereceden mason İttihatçı Rahmi Bey’in, M. A. Aybar’ın halası Nimet Hanım’la evliliğinden kızı mason Eczacıbaşı’yla, oğlu da Esma Dino ile evlenir. Alp Arslan’ın yani Rahmi Bey’in oğlunun eşinin ailesi ise İTC Genel Sekreteri de olan ölünce Bülbülderesi’ne gömülen Bleda Ailesi. 33. Dereceden mason olan Celal Bayar da, Rahmi Bey’in manevi evladı; Celal Bayar’ı o yetiştirmiş. 3 Mart 1909’da İstanbul’da, Tokatlıyan Otel’de Mason Yüksek Şurası için bir toplantı yapılıyor. Toplantıya o anda 33. Dereceye ulaşmış 12 mason katılıyor. Bu 12 kişi kıdem sırasına göre 1’den 12’ye kadar sıralanıyor. (İlhami Soysal, Masonlar ve Masonluk)1 Numara’daki kişinin adı Mehmet Talat Sai, o esnada İttihat ve Terakki Merkezi Umumisi Reisi ve milletvekili. Ondan önce de Alyans İsrael’de Türkçe öğretmenliği yapıyor. O zaman bu isimle tanınıyor ve daha sonra tarihe Talat Paşa olarak geçecektir. Bu toplantılardan sonra 33. Dereceye yükseltilen ilk mason yani 13.isim Rahmi Bey oluyor.
İhap Hulusi’nin Kulüp Rakısı’nın etiketinde resmettiği iki kişiden biri olan Nono Bey, Nimet Hanım’ın (Rahmi Bey’in eşi ve Hüseyin Hüsnü Paşa’nın kızı) kardeşidir. Etiketteki ikinci kişi ise Boğaz’da yalısı olan Fazıl Ahmet Aykaç’tır. (Masonluğu için Bkz. İlhsami Soysal) Fazıl Ahmet Aykaç’a daha sonra ayrıca değineceğim ama şu kadarını söyleyeyim GS’li eski futbolcu, antrenör, spor yazarı kendi gibi mason olan Eşfak Aykaç’ın babasıdır.
Mehmet Ali Aybar’ın babası da asker Tahsin Bey, annesi ise Aliye Hanım’dır. Aliye Hanım’ın babası da Dr. Hüsamettin Paşa. Aliye Hanım’ın annesi Lebibe Hanım da Gelenbevi İsmail Efendi’nin torunu Aziz Efendi’nin kızı. Gelenbevi Ailesi’nin bir diğer ünlü ismi de Sabahattin Ali. Aybar’ın eşi Siret Aybar da Robert Kolej mezunu. Mehmet Ali Aybar’ın babannesi Hayriye Hanım. Hayriye Hanım, Müşir Mehmet Ali Paşa (Karl Detrois) ile Ayşe Sıdıka’nın kızı. Nazım Hikmet’in anne dedesi Enver Celalettin Paşa’nın diğer kızı Leyla Hanım da Müşir Mehmet Ali Paşa (Karl Detrois) ile evlenmiş. Yani, Mehmet Ali Aybar ile Nazım Hikmet kardeş torunu
Ali Fuat Cebesoy’un masonluğunu biliyoruz. Ali Fuat, Fazıl Hüsnü Paşa’nın oğludur. Dedesi de İsmail Zühtü Paşa’dır.İsmail Fazıl Paşa, Mustafa Nuri İleri’nin kuzeni. Mustafa Nuri İleri, Rasih Nuri İleri’nin dedesi ve Abidin Paşa’nın yani Abidin Dino’nun dedesinin damadı. Abidin Paşa’nın kızlarından Sabire Hanım da Umur Talu’nun büyük annesi.Cumhuriyet’in yolsuzluktan düşürülen ilk bakanı da Ali Fuat Cebesoy’un babası, zamanın Bayındırlık Bakanı, İsmail Fazıl Paşa. "Yarım kalan"Bayındırlık Bakanlığı "işine" daha sonra da; İsmet İnönü zamanında oğlu Ali Fuat gelir. Nazım Hikmet, Ali Fuat için "Büyük Dayı Ali Fuat" diyor. Ali Fuat Cebesoy, Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım’ın teyze çocuğu.
Ailenin diğer üyelerini daha sonraya bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder